YANSIMALAR |
|
TOPLULUĞUNA
sitemize verdiği
destek için
TEŞEKKÜR EDERİZ |
|
Kitaplar > Kitaplardan Seçme Tümceler |
|
|
- " Kurbân ", ' kurb-u ân' (ân'a yakınlaşma), kurbiyet (yakınlık) demektir.
- Melek te Şeytân da birer kuvva , yâni enerji olduğuna göre, bu âlemde her insân, Meleklerini de Şeytânlarını da kendi üretir.
- Hûy , sıfâtın insânda tecellisidir.
- Vücûdun temizlenmesi su ile, Rûh'un temizlenmesi ise, " aşk-ateşi " ile mümkündür.
- Madem ki Mûhammed bâki dir, o hâlde bizim O'nun, bindörtyüz yıl önceki ahlâkıyla değil, bu günkü ahlâkıyla ahlâklanmamız gerekmeyecek midir ?
- Her insân için hedef , önündeki " Gerçek-İnsân "dır.
- Gönül yapıcı tüm hûy lar, " güzel "dir ve insânda, güzel hûyluluğun en bâriz göstergesi " Dil "dir.İnsânı Allah'a yaklaştıran, "sevgi " ve " muhabbet " aşılayan en büyük meziyyet, " Sehavet " (cömertlik) tir. Bu " ihsân ", maddi ya da mânevi olabilir. Mânevi olanına " Sohbet " denir.
- İbadetten amaç, kişinin içini temizleyip, "hûy" ve "ahlâk"ını düzeltmesidir.
- Temizlenip arınabilmek için, " kötü-hûy "lardan kurtulabilmek için, mutlaka " Aşk "la yanmak gerekir.
- Gerçek anlamıyla en büyük "Put " " Mürşit ", en büyük " Kâfir " ise " İnsân - ı Kâmil "dir.
- AŞK 'ı tatmamış bir insâna, ' insân ' demek mümkün değildir. Aşk yakıcı bir ' ateş 'tir. Sâlik de, iyice yanıp, aynı sıcaklığa gelmedikçe, mürşîtiyle özdeşleşemez.
- Aşk geldiği zaman, insânı benliğinden çıkarır.
- Tevhîd , aşk 'la elde edilen bir ilimdir.
- " Ümm " , 'ana' ; " ümmet " ise o ana'nın çocuğu olmak demektir.
- " İlâhi-sevgi " , insânda dehşetli bir zihinsel faaliyetle başlar.
- Aşk'ın bir ' ateş ' olduğunu, yaşamayanlar bilmez.
- Çekirdek, " nâz "la ortada durur ; elektronlar ise, " niyâz " ederek onun etrafında dönerler.
- "Saadet ", sevgi içinde yaşamak demektir.
- Aşk olmadığı taktirde insân, sûret 'e tapan bir " putperest " hâline gelir.
- Allah, "aşk " ile bilinir ve O'na aşk ile yaklaşılır.
- " Sevgi ", her şeyin özü dür.
- Sevilmek için, çok temiz olmak lâzımdır ki, bu da " amel-i sâlihat " sahibi olmayı gerektirir.
- Allah'a ulaşmak için, ' bilgi 'den ziyade " sevgi " lâzımdır. Çünkü, " mârifettullah " " Aşk "tır.
- İnsânlıktan amaç, " gönül-âlemi "ne girip, orada yaşayabilmektir.
- İnsânlıktan, dinlerden ve ibadetlerden tek murat, " sevgi " ve " muhabbet "e ulaşabilmektir.
- " Oldum " diyen, başkalarının zevkinin kendisindekine uymasını bekleyeceği için, uymadığında sıkıntıya düşecektir.
- Gönle giren için, " günah " kalkmıştır ; zîra, " Gönül " cennettir ve cennette şeriât yoktur.
- Şeriât dışarıdadır ; çünkü, dirlik ve düzenlik , dış âlemde lâzımdır. Gönül'de dirlik düzenlik değil, " sevgi " ve " muhabbet " vardır.
- İlk yaratılan insânda, erkeklik ve kadınlık vasıfları müşterektir.
- Namaz , Hakk 'a ulaşmak için kullara emredilen bir görevdir ; ulaştıktan, amaca vasıl olduktan sonra, ' zahiri-namaz' , ' bâtıni-namaz 'a çevrilir.
- Ölümden korkanlar, Hakk 'ı bilmeyenlerdir.
- " Ulûhiyet " , bir mertebedir ; esas gayeyse insân dır.
- Mürşit kimdir ? Kişinin karşısında gördüğü değil, kafasının içindeki dir, sevgilisi 'dir. Karşıda görülen, etten kemikten yapılmış 'nesne' , mürşit değildir. İnsân, gerçek mürşîtini, gerçek sevgilisini, kafasının içinde bulması lâzımdır.
- İnsânların gerçek ' mezar 'ı, kendisini sevenlerin gönlü 'dür.
- İnsân ölmez, ' ölüm ' hayvânlara vergidir.
- Gördüğümüz âlem " dünya ", göremediğimiz, yâni, kafamızın içindeki âlem ise " âhiret "tir. Bu görünmez âlemin de " Melekût ", " Ceberrut ", " Lâhût " gibi mertebeleri vardır.
- Dünya, insânın bedeni ; âhiret ise, aklı dır.
- Destur alabilmek için, ilk şart insânın " samimi " olmasıdır.
- İnsânlık, " sevgi ", " muhabbet " ve " merhamet " demektir. Her yaptığı işi, sevgiyle ve Hakk için yapana " insân " denir.
- İnsân, kafasında ne varsa, onu müşâhede edecektir.
- ' Sırât-köprüsü' burasıdır ve o köprüyü, buradayken geçmek lâzımdır.
- Birlik cennet, ayrılık ise cehennem'dir.
- Cennet, bilginin tezyinatıdır.
|
|
|