• Yaşlılık ve Ölüm
Her insanda tüm azalar vardır. İnsan gelişirken bu azalardan bir kısmı daha fazla, bir kısmıysa daha az gelişir. Bu durum yaşlanmada da aynıdır ve her insanın bir uzvu, diğer uzuvlarından daha fazla ve daha hızlı yaşlanır. Onun için kimi insan beyninin, kimisi kalbinin, kimi de böbrek veya midesinin daha erken yaşlanmasından şikâyet eder. Çoğunun ölüm nedeni de bu şikâyetçi olduğu organına ait bir hastalıktır.
Genelde, bedeni ihtiyarlatan kafanın ihtiyarlamasıdır. Kafası genç olanın bedeni kolay kolay ihtiyarlamaz. Kafanın genç kalabilmesi; iyi düşüncelerle dolu, yani cennette olmasını gerektirir. Zaten, Allah'ı bilen cennet-i irfandadır.
İnsan öldüğünde canının nereye gittiğini, ehl-i şeriat dahil kimse sormamaktadır. Bu konu Kur'an'da: “de ki: biz Allah'tan geldik ve sonunda O'na döneceğiz” <2-156> âyetiyle belirtilmiştir. Bu durumun ne demek olduğunu bir şiirimde: “On sekiz bin âlem kâmil insandır” mısraı ile açıklamıştım. Hepimiz insandan geldik ve yine insanda toplanacağız. Bunun böyle olduğunu Kur'an: “Allah ve melekleri peygamber'e salât ederler. Ey iman edenler ona salât edin, selâm verin ve teslim olun” <33-56> diyerek tasdik etmektedir. Buradaki: “ey el tutup inananlar” demektir.